Kafasına Göre Dergi - Sayı 7

Editörün Kafasına Göre 

1976 yapımı Dünyaya Düşen Adam filminde David Bowie, dünyaya kuraklığı bitirmek için gelen bir uzaylıdır. Onun uzaylı olduğunu bilmeyen Mary, ona ne iş yaptığını sorar ve Bowie, yıllarca akıllardan silinmeyecek şekilde “Sadece ziyaretçiyim” der.

2016’nın Ocak ayında Bowie ziyaretini tamamladı ve arkasında birbirinden güzel şarkılarını ve filmlerini bizlere emanet ederek aramızdan ayrıldı. Şarkılarını dinlerken sık sık düşünürüm; aslında hepimiz dünyaya ziyarete gelmedik mi? Bazılarımız uzunca oturdu, güzel güzel yemek yedi ama doyamadan gitti. Bazıları bir kelebeğin ömründen daha az sürede kaldı; belli ki oturmaya gelmemişti. Ayağımızı dünyaya bastığımız andan itibaren yarın ölmeyecekmişiz gibi

yaşamamıza rağmen dünyaya ziyarete geldiğimizi unutmamalıyız. Yaşamın zorlukları, günlük telaşeler birer birer üstümüze çökse de bir gün buralardan tamamen çekip gideceğimizi aklımızdan çıkartmamalıyız.

Kafasına Göre olarak size verdiğimiz sözü tuttuk ve yeni yıla aşkla, sevgiyle başladık. Karşılaştığımız her zorluk, her yıkım bizlerin kalbini yaralasa da hayatın yaşanmaya değer olduğunu ve elimizdeki zamanı iyi kullanmaya karar verdik. Baharı kucaklamak ve bir şeyleri değiştirmek için kolları sıvadık. Bu yazıda olduğu gibi, dergimizin içinde de yaşayan ve aramızdan ayrılan efsanelerimize yer verdik. Onlar çoğu zaman bizi hayata bağladılar, insanı

sevdirdiler, yaşama kazandırdılar ama hiç unutulmadılar ve unutulmayacaklar. Kaybetmemizin birinci yılında, Yaşar Kemal’e karşı olan saygımızı bir daha dile getirdik.

Yine Türk edebiyatının zamanı durduran kalemlerinden Sabahattin Ali’ye ve Orhan Veli Kanık’a saygı duruşu niteliğinde sayfalar hazırladık.

Tuncel Kurtiz’i kaybedeli üç yıl oldu ama o sanatımıza ve hayatımıza kattığı değerlerle hala aramızda. Onu, 80. Yaş gününde sevenleriyle beraber andık. Yaşayan efsanelerimizden Ediz Hun’la çok keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. Filmleriyle büyüdüğümüz Hun, gençleri şimdi de yalnız bırakmıyor.

Yaşayan efsane hocalarından, ülkemizin güler yüzlü filozofu Ahmet İnam da bizimle beraber Kafasına Göre yazmaya başladı! Serkan Akkoyun ise bizi maziye götürdü ve Aykut Kocaman’lı Fenerbahçe’yi anlattı.

Her sayıda yazıları keyifle okunan Burak Tamdoğan ise bize Divan edebiyatının sivri dilli efsanevi şairi Nef’i’yi hatırlattı.

Peki ya burada bahsedemediğimiz yazarlarımız? Onlar efsane olma yolunda emin adımlarla ilerliyorlar! Dünyaya hepimiz ziyarete gelsek de bazılarının eserleriyle, düşünceleriyle, kazandırdığı insanlarıyla dünyada daha uzun kalarak anılmaya hakkı var.